Prof. Dr. İbrahim Esinler kimdir?

ibrahim esinler1974 yılında Denizli’de doğdum. İlk ve orta eğitimimi Denizli’de tamamladım. 1991 yılında İzmir Fen Lisesini bitirdikten sonra Türkiye 64.’sü olarak Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi İngilizce Bölümüne girdim. Aynı yıl Türkiye İş Bankası Altın Genç ödülünü aldım. 6 yıllık tıp eğitimim döneminde Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırmalar Kurumu (TÜBİTAK) tarafından verilen özel başarı bursunu aldım. 1996 yılında Prof. Dr. Şeref Zileli, Yılın Başarılı Öğrencisi Ödülünü kazandım. 1998 yılında tıp doktoru oldum. 1998 Eylül Tıpta Uzmanlık Sınavında Türkiye 4.’sü olarak Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalında araştırma görevlisi olarak göreve başladım. 2003 yılında Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı oldum. 2010 yılında doçent oldum. 2018 yılında Profesör unvanını kazandım.

2006-2009 tarihleri arasında Avrupa Üreme Tıbbı ve Kısırlık Cemiyeti tarafından onaylanan üst ihtisas eğitimini tamamlayarak Üreme Endokrinolojisi ve Kısırlık uzmanı unvanını aldım.

Amerika Birleşik Devletlerinde EastRidge Hastanesi (Dr. C.Y.Liu (2000 yılında Avrupa Jinekolojik Endoskopi Cemiyeti tarafından dünyanın en başarılı jinekolojik endoskopisti ödülünü almıştır), Chattanooga, Tennessee ve Nortside Hastanesi (Prof. Dr. Ceana Nezhat), Atlanta, Georgia'da 2008 yılında Jinekolojik İleri Düzey Endoskopik Cerrahi eğitimi aldım.

İki çalışmam ödül almıştır. Bunlar; 2006 2. Ulusal Üreme Endokrinolojisi ve İnfertilite Kongresi, 7–10 Eylül 2006, Antalya. En iyi çalışma 1.’lik ödülü. “Rat Modelinde Yüksek Doz Atorvastatin Uygulamasının Endometriotik Odaklara Etkisi” ve 2008 3. Ulusal Üreme Endokrinolojisi ve İnfertilite Kongresi, Eylül 2008, Antalya. En iyi makale 1.’lik ödülü. "Polycyctic ovary syndrome is associated with elevated plasma soluble CD40 ligand, a marker of coronary artery disease"

Kadın Hastalıkları ve Doğum-Perinatoloji (Yüksek Riskli Gebelikler) Uzmanı olan Doç. Dr. Deniz Esinler ile evliyim. Eren (2005 doğumlu) ve Ege (2014 doğumlu) isimli 2 çocuk babasıyım. Yüce Allah’ın dilemesidir.

100’ün üzerinde yurtdışı ve yurtiçi makaleme saygın yurt dışı makalelerden iki binin üzerinde atıf yapılmıştır.

İstatistik konusunda özel eğitim aldım. Bir yazılım şirketim de var. Yurtdışı da dahil olmak üzere tıp alanından yazılım odaklı çözümler sunuyoruz.

Kur’an ve ben;

Kur’an’a olan ilgim her daim mevcuttu. Kur’an’ı kendi yazdığım bilgisayar programlarıyla analiz etmeye başlayınca bu şerefli kitabın Yüce Allah katından/indinden geldiğine kesin olarak tanık oldum. Kur’an ile ilgili daha iyi araştırmalar yapabilmek için de Arapça özel dersler aldım. Elbette amacım Kur’an’ın mesajını direkt olarak analiz edebilmekti. Bunda da muvaffak olduğumu düşünüyorum. Ayetleri Arapça gramere %100 uygun olarak çeviriyorum. Bu şekilde bir çeviri çevirmenin çeviriye etkisini en aza indirmekte ve ayrıca bilimsel mucizelerin tecelli etmesini sağlamaktadır.

Hayatımın her saniyesini Kur’an’a göre yaşayan bir insanım. Yüce Allah’ın emir ve yasakları benim için her şeyin üzerindedir. Benim yaşadığım bu tanık olma sürecini herkesin yaşaması için aralıksız çalışıyorum. Yüce Allah’ın izni ile son nefesime kadar da Kur’an yolunda çalışmaya devam edeceğim. Yüce Allah’ım muvaffak eder inşAllah.        

Kitapları yazmaya başlamadan önce;

Şeytanların dürtülerinden Yüce Allah’a sığınırım;

Kur’an ancak yine Kur’an ayetleri ışığında okunduğunda şeytanların dürtülerinden uzak kalınabilir. Yüce Allah’ımız 16:98 ayetinde şu şekilde buyurmuştur;

16:98 “Öyle ki, Kur’an okuduğun vakit; o durumda sığın Allah'a; taşlanmış/kovulmuş şeytandan.” 

Bu ayet benim için bir emirdir. Yüce Rabbimizin bu emrine uyarak derim ki;

“Rabbim! Kur’an ayetlerini çevirirken, yorumlarken/tevil ederken, ayetler arasında bağlantıları kurarken, ayetleri bilimsel açıdan anlamaya çalışırken başta kendi nefsimde olan ‘id-fücur (91:8)’ şeytanından; sonra kararlarımı etkileyebilecek olan tüm şeytanlardan (bozuculardan/saptırıcılardan) biricik/tek olan sana sığınırım.”

Ve derim;

“(رَّبِّ أَعُوذُ بِكَ مِنْ هَمَزَٰتِ ٱلشَّيَٰطِينِ) ‘Rabbi! Eûzu bike min hemezâtiş şeyâtîn.’ Rabbim! Sığınırım sana dürtülerinden şeytanların.”

Kitapları yazma amacım;

Uzun yıllardır Kur’an’ı bilimsel araçlarla analiz ediyorum, inceliyorum. Şahit oldum ki bu şerefli Kur’an mutlak ki Yüce Allah’ın indindendir/katındandır. Araştırmalarımdan elde ettiğim sonuçları da aşağıdaki web sitesinde yayımladım.

https://kuranmucizeler.com

Ayrıca Kur’an’ın bilimsel mucizelerini dersler şeklinde detaylı olarak anlattım.

www.youtube.com/@kuranmucizeler

Kur’an ancak yine sadece Kur’an ayetleri ile okunduğunda gerçekler tecelli eder;

Zülkarneyn, Dâvûd peygamber, Süleymân peygamber, Sebe melikesi; Harût-Marût ve Süleymân peygamberin karınca vadisinde yaşadığı olaylar ile ilgili insanlar arasında gerçekten büyük yanlış inanışlar vardır. Bu yanlış inanışlar nedeniyle Kur’an ayetlerinin bile anlamları saptırılmış; ayetler doğru anlaşılamamıştır. Kur’an ayetlerinin doğru bir şekilde anlaşılmasına engel olan şeyler Yüce Allah katından geldiğine asla bir kanıt olmayan; doğru oldukları kesin olarak asla ispat edilemeyen; dedesinin dedesinden yani 6 ravi/nakledici ile gelen rivayetlerdir. ‘Sebeb-i Nüzul’ yani ayetin iniş sebebi olarak bilinen; peygamberimizin söylediği iddia edilen ancak buna tek bir kanıt bile getirilemeyen rivayetler ile Kur’an ayetleri okunmaya çalışıldığında sayısız çelişki ortaya çıkmaktadır. Böylece Kur’an’ın büyük mucizeleri de tecelli edememektedir.

Kur’an’da kıssalaştırılan Zülkarneyn, Dâvûd peygamber, Süleymân peygamber, Sebe melikesi; Harût-Marût ve karınca vadisi kıssaları bu nedenle neredeyse 1400 yıldır tam olarak anlaşılamamıştır. Elbette Yüce Allah’ın bir hesabı vardır. Biliyoruz ki Kur’an haberlerini insanoğlu hazır olduğunda verecektir. Yüce Allah şerefli Kur’an’da şu şekilde buyuruyor;

27:93 Ve de ki: “Hamd Allah'adır; gösterecek O size ayetlerini/mucizelerini; öyle ki tanırsınız onu; ve değildir senin Rabbin gâfil/bilgisiz; yaptıklarınız hakkında.

41:53 Göstereceğiz onlara ayetlerimizi/mucizelerimizi; ufuklarda/afakta ve nefislerinde/içlerinde; beyan oluncaya/bildirinceye kadar onlara ki o (Kur’an) gerçek/hak; senin Rabbin kâfi gelir/yeterli gelir değil mi? Ki O, her şey üzerine bir şahit/tanık.

38:87 Değildir o (Kur’an), alemler için bir zikir/bir hatırlatma/bir öğüt dışında.

38:88 Ve mutlak bilirsiniz haberini onun (Kur’an’ın); bir süre/bir zaman sonra.

Görüldüğü üzere Rabbimiz Kur’an’ın zamanı geldiğinde haberlerini vereceğini bizlere bildirmiştir. Kur’an’ın haberlerini verme zamanı da gelmiştir.

Bana düşen görev sadece tecelli eden bu haberleri algılamak ve kitap haline getirmek oldu. Yüce Allah’ıma beni bu konuda muvaffak ettiği için; bana Kur’an’ın haberlerini anlama yetisini nasip ettiği için sonsuz şükrederim. Hamd sadece O’nadır.

Bu kitaplar Yüce Allah’ın izni ile gelecek nesillere de ulaşacaktır. Bu satırları yazan kardeşiniz Rabbine kavuştuğunda bile bu kitaplar hayra, iyiliğe, güzelliğe vesile olmaya devam edecektir. Çünkü bu kitaplar okuyucularını Yüce Allah’ın dosdoğru yolu olan sadece Kur’an’a çağırmaktadır.   

Sevdiklerimden helallik isterim;

Bu kitapları yazarken desteklerini esirgemeyen sevgili eşim Doç. Dr. Deniz Esinler ve aileme çok teşekkür ederim. Yüce Allah’ım onlardan razı olsun. Haklarını da helal etsinler.

Asla bir ücret talep etmem;

Resûller/elçiler görevlerini yaparken asla bir karşılık beklemediler; asla bir menfaat gözetmediler. Ben de onları örnek alıyorum. Bu nedenle okuyacağınız bu kitaplardan tek bir kuruş kazanmadığımı ve asla kazanmayacağımı burada deklere ederim. Bu kitaplar tek bir kimsenin bile Kur’an’a iman etmesine vesile olursa; o durumda, Yüce Allah katında doğacak olan ecir/menfaat/fayda bana fazlasıyla yeterli olacaktır. Mutlak ki kıymetli ve saygın yayın evimiz basım-dağıtım ücretlerini kitaplara fiyatı olarak yansıtmak durumundadır. Yüce Allah onlardan da razı olsun.

Temennim;

Bu kitapları keyifle ve heyecanla okuyacağınızı tahmin ediyorum. Kur’an’ın mucizelerini haber vermeye başlaması ile tecelli eden bu kitapların, Kur’an’ın Yüce Allah katından geldiğine kesin olarak tanık olma/şahit olma sürecinizi başlatmasını Yüce Allah’ımdan dilerim.  

12.7.2023

Prof. Dr. İbrahim Esinler